Uzun gecelerin ateşiyle yandı bedenim, hangi hayale tutunsam ellerim buz kesiyor... Kül rengi bulutlar daha bir yoğunlaştı yüreğimde, solmuş bir çiçek gibi boynum bükük, tutunduğum dallar diken,avuçlarım kan revan icinde... Ne yana dönsem hüzün, ne yana dönsem hasret, dört mevsim hazan hüküm sürmekte gönül ülkemde... Dudaklarımın kıvrımında maphus kaldı tebessümler, mesud olmak idamlık suç artık. Hayallerim müebbet vurgunu zindanlarda. Gelme ey yar ! Ey sevdalı iklimlerin siyah perçemli yiğidi, gelme ! çatlamış yüreğimde cehennem narı var şimdi, öldüler uğruna adadığım ak güvercinler... Ben uzak diyarların kırgın kardeleni, her şafak bir sancı, her aksam bin acı.... Sis olup çöküyorsun gönül dağlarıma her gece, hasretinde yolumu kaybediyorum, yaprak yaprak ölüyorum yokluğunla. Karbeyaz tenimde saklasam da sevdanı, mihrican olup yüreğime saplanıyor her ahın, sevdan ile vurldu kardelen. Ey sıcak iklimlerin yağız yiğidi, gelme! Sildim uğruna yazdığım yanık nağmeleri. Dört yanımız yalan ve ihanet, her an bir kahpelik vurur sırtından vuslatı, güz yağmurları kadar hüzünlü gözlerim, kirpiklerimden düşeceksin diye ağlayamıyorum bile, sensizlik düğümlendi boğazıma....
Gel/me!
Mehlika AsilTürk
|